Kızlar Arasında Zorbalık Oranı Artıyor
Son araştırmalar, zorbalık olaylarının kızlar arasında erkeklere göre daha hızlı arttığını göstermektedir. Uzmanlar, özellikle çevrimiçi zorbalıkların bu artışta büyük rol oynadığını belirtmektedir. Bu durumun kızların psikolojik ve duygusal sağlıkları üzerinde olumsuz etkileri olduğu vurgulanmaktadır.
Kızlar, erkeklere göre daha fazla zaman sosyal medyada geçirirler ve bu durum onları çevrimiçi zorbalığa daha yatkın hale getirir. Özellikle algoritma yönetilen görüntü tabanlı içerikler, kızların cinsel içerik ve sağlıksız beden standartlarına övgü içeriklerine maruz bırakılmasına yol açar.
PISA 2022 Araştırması
2018 ve 2022 yılları arasında 66 ülkede zorbalık oranı en az iki puanlık artış gösterdi. Bu durum kızlar arasında daha belirgin, 34 ülkede kızlar arasında zorbalık oranı en az iki puanlık artış gösterdi.
Türkiye’de Zorbalık Oranları
15 yaşındaki kızların zorbalık deneyimlerinin %18 oranında arttığı, erkeklerde ise %7 oranında arttığı belirtilmiştir.

Zorbalık Neden Kızlarda Daha Fazla Arttı?
Uzmanlar, kızlar arasında zorbalık oranlarının artmasının birkaç nedenine dikkat çekiyor:
- Çevrimiçi Zorbalık: Kızlar sosyal medyayı daha yoğun kullanıyorlar ve bu da onları çevrimiçi zorbalığın hedefi haline getiriyor. Sosyal medyada maruz kalınan olumsuz yorumlar, aşağılayıcı mesajlar ve siber zorbalık, kızlar üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor.
- Algoritmaların Etkisi: Sosyal medya platformlarının algoritmaları, kızları sağlıksız beden standartlarına ve cinsel içeriklere maruz bırakıyor. Bu tür içerikler, kızların kendilerine olan güvenlerini zedelerken, zorbalık vakalarının da artmasına neden olabiliyor.
- Psikolojik ve Duygusal Faktörler: Kızların zorbalığa daha duyarlı olmalarının bir diğer nedeni, psikolojik ve duygusal hassasiyetlerinin yüksek olması. Kızlar, zorbalık olaylarını daha derinlemesine yaşayıp, bu olaylardan daha fazla etkileniyorlar.
Bu unsurlar, kızlar arasında zorbalık vakalarının artışına önemli katkıda bulunuyor.
Çözüm Önerileri
- Eğitim ve Bilinçlendirme: Eğitimciler ve ebeveynler, çocuklara zorbalıkla başa çıkma becerilerini öğretmeli ve onları bu konuda bilinçlendirmelidir.
- Sosyal Medya Kullanımı: Kızların sosyal medyada geçirdikleri zamanı kontrol altına almak ve onları güvenli kullanım yöntemlerini öğretmek önemlidir.
- Destek Sistemleri: Zorbalık mağdurlarına psikolojik destek sağlayan programlar ve hizmetlerin geliştirilmesi gerekmektedir.
Tehditler ve Koruma Yolları

Siber zorbalık, bireylerin izni olmadan fotoğraf veya videolarının kasıtlı olarak yayınlanması, dijital gruplardan dışlanma, sözlü şiddet, hakaret ve tehditler gibi çeşitli şekillerde karşımıza çıkar. Birçok ülkenin eğitimde teknoloji politikaları, genellikle okul düzeyinde farkındalık yaratma, raporlama mekanizmaları ve dijital risk müdahaleleriyle bu soruna yanıt veriyor. Yüksek gelirli ülkelerde yapılan müdahalelerin sistematik incelemeleri ve meta analizleri, ortalama bir programın siber zorbalık mağduriyetini azaltma şansının %73 olduğunu göstermektedir.
Siber zorbalığın yaygınlaşmasında, uygun politikaların ve akıllı telefon kullanımına ilişkin düzenlemelerin eksikliği önemli bir rol oynar. Gizlilik ve öğrenci refahı konusundaki endişeler, ebeveynleri, öğretmenleri ve hükümet yetkililerini, çocuklar arasında teknoloji kullanımına ilişkin daha sıkı düzenlemeler yapmaya yönlendirmektedir. 2023 GEM Raporu’na göre, ülkelerin üçte birinden fazlası okullarda akıllı telefon kullanımını yasaklamış durumda. İsveç, Türkiye, Birleşik Krallık, Rio de Janeiro ve São Paulo (Brezilya), Quebec (Kanada), Kerala ve Andhra Pradesh (Hindistan) ve Aceh Eyaleti (Endonezya) gibi bölgeler, raporun Temmuz 2023’te yayınlanmasından bu yana okullarda akıllı telefon kullanımını kısıtlamıştır.
Akıllı telefonları sınıflardan yasaklamak, çocukları çevrimiçi ortamın risklerinden koruyabilir ancak bu sihirli bir çözüm değildir. Zorbalığın yaygınlığı artmaya devam ettikçe, ülkelerin çocukları çevrimiçi ortamın risklerinden korumak için daha güçlü önlemler alması gerekmektedir. GEM Raporu’nun PEER ülke profillerine göre, ülkelerin yalnızca %16’sı okullarda siber zorbalığı önlemek ve buna karşı harekete geçmek için yasal düzenlemelere sahiptir ve bunların %38’i bu düzenlemeleri COVID-19 salgınından bu yana yapmıştır.
Bu ayın başlarında hükümet temsilcileri, uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları, uzmanlar ve gençlik temsilcileri, Çocuklara Yönelik Şiddete Son Verme Konulu İlk Küresel Bakanlar Konferansı için Bogota’da bir araya geldi. UNICEF, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Çocuklara Yönelik Şiddet Özel Temsilcisi ve Dünya Sağlık Örgütü’nün desteğiyle düzenlenen konferans, şiddetin önlenmesinin mümkün olduğunu göstermek için politika değişikliği ve kaynak sağlamak adına önemli bir platform sağladı. Tartışmalar, siber zorbalık da dahil olmak üzere farklı şiddet türlerinin önlenmesine odaklandı. Çocukları çevrimiçi ortamın tehditlerinden korumak ve çocuklar ve gençler için güvenli dijital gelecekler sağlamak temel önceliklerden biriydi.
Okullar ve çevrimiçi öğrenme alanları, kızlar ve kadınlar da dahil olmak üzere herkes için güvenli ve destekleyici ortamlar sağlamalıdır. Bu önemli uluslararası günleri kutlamaya devam ederken, zorluklara ışık tutmamıza, politikayı yönlendirmemize ve değişimin mümkün olduğunu göstermemize yardımcı olabileceği için sağlam kanıtlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.